“bir cumartesi sabahı klasiği…
a&a için sandviçler yapıldı. şimdi evin ve sabahın sessizliğinde kahvem ve filmimle başbaşayım. ve dışarıda kuşlar ağaran günün eşiğinde uçuyorlar. birazdan ev bir süreliğine hareketlenecek... Read More
hava yine rüzgarlı…
az önce yakıcı bir sıcaklıkta esiyordu ama şimdi hafif bir serinlikte; sanırım meltem çıktı… ali ve ada evin içindeler, ben bahçeye açılan terasta oturuyorum. denizin... Read More
dün iş yerinde bir arkadaşım…
… vücudunuz bir tapınak değildir. Bir lunaparktır. Onun tadını çıkarın! telefonla arayıp çok üzüleceğin bir şey söyleyeceğim dediğinde bunu hiç beklemiyordum. bu hayattaki en... Read More
kıştan kalan soğuk bir gündü bugün…
üşüdüm ve eve geldiğimde hafif acılı ve sarımsaklı bir tarhana çorbası yaptım… ali çalıştığı için akşam yemeğinde yoktu; çocuklarla yalnızdık. genel olarak bağrış, çağrış ve... Read More
bir duralım…
ve ella fitzgerald dinleyelim. öğle tatili kaçamağıma, mavi göğe, rüzgarla hışırdayan yapraklara, börtü böceğe, akıp giden, bizim yakalamaktan vazgeçtiğimiz hayata gelsin… blue skies diyoruz.
artık sabahları…
bayağı karanlıkta evden çıkıyorum… günün ilk ışıklarına neredeyse yetişiyorum. bilirsiniz sabahlar günün en sevdiğim saatleridir ve hızla ilerleyen servisin camından ışığın dalga dalga etrafı sarmasını... Read More
günün sonuna doğru…
kısa bir mola niyetine çay yaptım. rezene, kiraz sapı, yeşil çay ve karanfilden oluşan bir çay. ve yanına kurabiye niyetine bir pink martini şarkısı dinledim.... Read More
durak arkadaşımla…
sabah geyiğimizi yaptıktan sonra kıkırdayarak servise bindik. içeride derin bir sessizlik vardı; bazıları geceden kalan uykusuna devam ederken, bazıları da telefonlarına ve kitaplarına gömülmüş haldeydi.... Read More