yakmayan bir güneş ve taze, üşütmeyip daha çok canlı tutan bir serinlik…
öğle tatilinde şu gördünüz masada iş arkadaşlarımla tatlı bir sohbetin eşliğinde keyifle yemek yedik. canım hiç içeriye girmek istemedi. saatlerce dışarıda kalıp en sevdiğim mevsimin, en sevdiğim ayının, renklerinin ve ruhunun tadını çıkarmak istiyorum. ama işe boğulmuş durumdayım ve bugün bitirmem gereken işlerin henüz çok gerisindeyim.
ve kaçmadan önce
Jay-jay johanson’dan
november‘ı çalıyorum.
Böyle güzel anlardan kopmak zorunda olmasak keşke.
ahh keşke…