kategori

rock
“Rüya, ruhun en derin ve en mahrem sığınağının küçük, gizli kapısıdır.” -carl jung hissiyle geçti tatil ve ardından gelen haftayı da bitirmenin eşiğindeyiz… tatilde evde a. ile yalnızdık; ada’mız arkadaşında kaldı. sakince çalıştık, diğer bayramın aksine neredeyse hiç dışarıya çıkmadık… ben kızıl goncalar‘dan sonra yeni bir yerli bir diziye, bahar‘a takıldım… diziyi bitirdim ama sadece...
Read More
“… Bir yaralı, bir asi, bir uyumsuz ve bir büyücü. Güzel iş…” – anne yine parçalı bulutlu bir uyku uyudum… ara ara kalkıp dolaştım… karanlıkta martıları kontrol etmeye çalıştım… yağmuru dinledim… ve yatakta telefonun ışığında kitabımı bitirdim; sonrasında da başucumda duran michael tournier’in veda yemeği kitabının, yıllardır okumaktan hiç sıkılmadığım ilk öyküsünü okudum… böyle yapınca, yani yatakta...
Read More
“317. Kulaklarım kuyu, gözlerim saat.” – anita sezgener, nabız kayıt akbank sanat’ta “şehrin gürültüsü’nde günce”başlıklı bir söyleşiye katıldım… şu sıralar peşine düştüğüm güncelerim, gürültü meselesinin “dayanılmaz cazibesi” ve elbette sevgili anita’yı dokunabileceğim bir uzaklıkta dinlenme fırsatı bu söyleşiye gitme nedenlerimdi. konuşulanların ayrıntısına girmeden, söyleşinin bir anlamda yörüngesinde dönerken hissettiklerime ve çağrıştırdıklarına dair olacak yazdıklarım…  söyleşide konuklara ilk...
Read More
“… Yeah, I’m wrapped around, and aroundAnd around on your finger now (Ooh, ooh, ooh)You got me wrapped around, and aroundAnd around on your finger now (Ooh, ooh)I’ma be right down…” hissediyorum… dün pazarda hafifçe kendimi kaybetmiş olabilirim. çok fazla şey almışım; dönüş yolunda çekiştirdiğim pazar arabam bütün yükünü boynuma ve dizlerime verdi! eve gelince...
Read More
“acaba düşe düşe dünyanın tam içinden geçip öbür tarafına çıkar mıyım?” – alice harikalar diyarında, lewis carroll en son 7 şubat günü şöyle yazmışım; kahramanmaraş merkezli korkunç bir deprem oldu dün. on il etkilendi. durum korkunç. aslında iki deprem oldu peşpeşe. insanlar perişan durumda. hava soğuk. yardım yetersiz… ardından yaşananları biliyorsunuz zaten! çoğumuz gelmekte olan o...
Read More
“Şu an kendimi özgür hissediyorum.” – nathalie  mutfak masası ve tezgah yemek sonrasının karmaşası içindeyken ben bir köşede bunları yazıyorum… ev sessiz, herkes kendi köşesine çekildi… kafam yemekle birlikte hızla içtiğim şarabın ve gün içinde yapılan tüm konuşmaların, gelgitlerin etkisiyle hafif dumanlı… yarın iş günü ve buna hazır değilim; artık asla hazır olmuyorum, olamıyorum! zihnimde...
Read More
“… Hayat, dokuma tezgâhı gibi basit bir şey değil.  Dokuduğun şeyi bir çekişte sökemiyorsun…“ -Ben Kirke, Madeline Miller  her hafta çalıştım… bu hafta da eve iş getirdim ama çalışmayacağım sanırım; biraz kendime ve eve vakit ayırmak istiyorum… niye bilmiyorum sabah zihnim biraz bulanık kalktım… aklımdan ne geçiyorsa artık, moka pot’a su koymadan kahve yapmaya çalıştım...
Read More
yürüyüş yaparken youtube’dan gündeme dair yorumların yapıldığı bir programı dinliyordum… kendine bu kötülüğü neden yapıyorsun diyenleriniz olabilir tabii ama epeydir yoğun bir şekilde olan biteni takip etmeye geri döndüm… *** neyse şimdilik meselenin bu kısmı önemli değil… önemli olan kurumuş çam yapraklarının arasında ve bir mantar öbeğinin üzerinde fark ettiğim gün ışığı… bir an bu...
Read More
beslediğimiz kumru ve serçelere iki kocaman güvercin eklendi. gürültülü kanat çırpışlarıyla pencereye geldiklerinde diğerleri kaçmak zorunda kalıyorlar… onların bu baskın hallerinden hoşlanmıyorum aslında ama tüylerinin büyüsüne kapılıp onları kovalayamıyorum… bu sabah ikisiyle o kadar oyalandım ki, servise koşarak yetiştim! *** bugün yoğun geçti… şimdi durdum, kendime güllü yeşil çay yaptım ve youtube’da bir sting videosuna...
Read More
  “Galileo ve Darwin’in de söylediği tek şey şuydu: Düşündüğümüz şekilde olmak zorunda değil.” — ursula k. le guin       canımız ursula’nın boşa geçirecek vakit yok kitabını, içinde kendi yaptığı gelincik resimleri ve basra körfezindeki kapıların kilitlerinin ve tokmaklarının olduğu bir kartpostalla ilettiği zaman çok mutlu olmuştum. niye bilmiyorum, belki de ege’nin kartpostala...
Read More
1 2 3

kategoriler