“…What are you here for? What are you living for?…”
– Nirmala Nair
başka bir köşesinden, başka bir kadınla tanıştıracağım. adı nirmala nair. bir hintli ve fakat güney afrika’da yaşıyor. arada bir dönüp onun youtube videosunu izliyorum; bir melodi gibi ve ilaç niyetine…
aşağıda onun videodaki sözlerinin serbest bir çevirisi var. “deadline” sözcüğü için “vade” sözcüğünü kullandım…
***
“Çocuklarım her zaman bana sosyal uyumsuz der! Görüyorsunuz, aslında düşününce oldukça sıra dışı biriyim. Sadece hayatla uyum içinde olmak istemiyorum. Demek istediğim, kulağa çok sıkıcı geliyor. Sakin bir hayat yaşayamazdım. Ve bence işim, statükoyu sorgulama yeteneğini sürekli olarak paylaşıyor. İnsanların o sakin hayata geri dönüp rahat olmasına izin vermeyin. Hayır yapacak işimiz var. Peki ne için buradasın? Ne yaşıyorsun… ne için yaşıyorsun? İçinizdeki o küçük sesi dinleyebilmekten başlayarak, onunla bağlantı kurabilmek için, bir şeyler yapmak için buradasınız, küçük bir şey bile. Bununla bağlantı kuramazsanız dışarı ile nasıl bağlantı kuracaksınız. Wifi ve uydu telefonunuz olsa bile. Yani bu bir bağlantı değil. İçinizden kopuyorsunuz. Zaman doğrusal bir hale geldi. Buna ne diyorsunuz? Bir “vadem” var. Doğru, kelime bu. Bir “vadem” var. Son tarih. TAMAM. Bir noktadan diğerine bir çizgi ve o ölü. O ölü bir hat. Yani ölü bir çizgiyi takip ediyorsunuz. Bir bitiş çizginiz var. Yaşayan bir çizginiz var mı? Hayır, son tarih. Açıkçası, eğer tüm dünya bir çıkmaz çizgiyi takip ediyorsa, ne bekliyorsunuz? Ölü yaşıyorsunuz. Anlayışımızın ötesinde şeyler var. Hayatı ve hayatın nasıl işlediğini keşfetme hevesimiz var. Ama buna sahip değiliz. Hazır cevaplarımız var. Orada oturan ve bir tıklamanın ucunda bize cevap veren Bay Google var. Yani gerçekten dışarı çıkıp etkileşim kurmuyoruz. İlişki kurmuyoruz. Keşfetmiyoruz. İçimizdeki zeka yaşıyor. Her birimizin erişmesi için orada duruyor. Orada. Yani risk alabilmek, kalbini takip edebilmek, hatalar yapıp bundan derse çıkarabilmek; bu özgünlüktür.“
Onunla ilgili daha fazla bilgi isterseniz şurada bir belgesel var, lütfen tıklayın.
***
bu karlı pazar gününün melodisi ise polonyalı genç bir kadın piyanistten olsun. 2020 yılında keşfedip en çok dinlediğim müzisyenlerden birisi o ve benim için bir anlamda virüsle sarmalanmış 2020‘nin ilacı!
hani rani‘den
esja
geliyor şimdi.