“… Göğün avlusunda kimler dolaşır…”–edip cansever, gökanlam “ikide bir” çağrısına sadece dört yayınla eşlik edebildim ve neredeyse iki haftalık bir sessizliğin ardından bari kapanışı yapayım diyerek buradayım! bu arada neler oldu, neler… dünya ve memleket hepten karıştı; bir savaş başladı ve bitti (gerçekten başladı ve bitti mi?); mutlak butlan diye, öğrenmesek daha iyi olacak bir...Read More
“Ihlamurlar altında çocuk kaldık bir gece…”-ersen , ıhlamurlar altında kokusu var bugünlerde… sabahları yürüyüş yaptığım parka girer girmez yüzüme çarpan ıhlamur kokusuyla gülümsüyorum. dönüşte bir kaç çiçek almaktan kendimi alamadım bugün ve kahvaltımı ıhlamur kokusuyla yaptım. şimdi de çalışma masamda bir suyun içinde yüzerek kokularını yayıyorlar… o yüzden bir ıhlamur melodisi çalmasam olmaz öyle değil mi?...Read More
“… Çelişkiler keskinleşsin diyeBöyle mi geçsin ömrüm?…” on iki haziran – kaldığım yerden sevgili neslihan’ın çağrısındaki gibi “ikide bir” olmasa da yazmaya devam ediyorum; bugünden geriye doğru… gece bir kanat çırpıntısıyla uyandım ve gözlerimi açtım. yatak odasının kapatılmış, giyinme odası olarak kullandığımız balkonunun gördüğüm kısmında bir masa vardı; üzerine kocaman, ama gerçekten kocaman bir kuzgun...Read More
“The summer wind Came blowing in From across the sea It lingered there So warm and fair To walk with me…”john herndon mercer, summer wind değil; her defasında böyle oluyor. buraya her geri gelişimde, yeni bir “acemi” oluyorum, sözcükler utangaçlaşıyor, içimden çıkan cümleler ürkütüyor… yeniden başlayabilmek için, her bir günün an’larına bırakacağım kendimi! hep işe...Read More
“Together againI need you to put me together againI’m just a broken fragmentOf the man I used to bePlease, put me back togetherPiece by piece…”–jay-jay johanson sonrası aslında sadece burada değil, neredeyse kendi içimde de kayboldum. günlerim gündemle, okuduğum makalelerle, günlük hayatın dayatan akışıyla ve anne, kardeş, evlat, eş özetle aile olmanın getirdiği neşe, kaygı,...Read More
“Rüyalar elimden tutup götürebilseydiYükselir, süzülürdüm yeni bir gökyüzünde…” şarkılarda bugün holm (rüya) var. bu şarkı sana gelsin sevgili neslihan, sen neden olduğunu biliyorsun. emel mathlouthi söylüyor. “Holm şarkısını Kovid-19’un ilk günlerinde yazmıştım. Müzik o zamanlarda birbirimizle irtibat kurmak için en güçlü vasıta haline gelmişti. Süreç bizim için çok acılı geçmiş olmasına rağmen bu virüsle savaşmak...Read More
“Ne vakit babamın yokluğuna gitsemBabam bana bir şey diyor…“-birhan keskin helva yaptık ve komşulara dağıttık annemle; malum babamın ölüm yıldönümüydü. eski radyo z dinleyenleri bilirler babam için her 5 mart günü şarkı çalarım ve o günün akşamında birer kadeh rakı içeriz. dün hem şarkı çalamadım hem de rakıyı pas geçtik! ama bugün, geçmişte babamla ilgili...Read More
“… Şimdi bir soru işareti gibi kaldım şu dünyada. Dokunup yaprakların üstüne düşmüş çiylere Uzanıp gölgesine bir portakal ağacının…”-ahmet erhan, bir soru işareti toz duman ama ben burada, bu meselelere pek de girmeden bize iyi gelecek şarkılar çalmaya, yazılar ve fotoğraflar paylaşmaya devam edeceğim. umuyorum bu toz duman vaziyet iyice çığrından çıkmaz da böyle devam...Read More
“… Oh, somewhere over the rainbowBluebirds fly …” oğlanı bir aylık asker olarak bilecik’teki birliğine bırakıp geri döndük. şu an aklımız onda. bir haber alana kadar da içimiz pek rahat olmayacak sanırım. bu ebeveynlik tuhaf bir mesele. şimdi masama çalışmak için oturdum, tezer’in spotify hesabındaki listelerinden birini döndürmeye başladım. listede de olan aşağıdaki şarkıyı onun...Read More
“It’s the first day of springAnd my life is starting over again…”– charlie fink doğduğum ay… babamı kaybettiğim ay… kasım’la birlikte en sevdiğim iki aydan biri. kasım yeniden başlayabilmek için geri çekilmenin, içe dönmenin zamanı; mart ise bir döngüye yeniden başlamak için yola çıkmanın, yeşermenin, hissetmenin… biraz ağaçlar ama en çok da kuşlar bunu hissettiriyor...Read More