kategori

summer
az önce yakıcı bir sıcaklıkta esiyordu ama şimdi hafif bir serinlikte; sanırım meltem çıktı… ali ve ada evin içindeler, ben bahçeye açılan terasta oturuyorum. denizin üzeri köpük köpük. ali tatil boyunca ara ara çalıştı bense kelimenin tam anlamıyla şalteri indirdim. işe döndüğümde ilk bir kaç saat neredeyim ben, burada ne yapıyordum diye hissedeceğimi şimdiden biliyorum… bu...
Read More
kaş’tayız… bir haftalığına tuttuğumuz yazlık evin bahçesinde yazıyorum. arka planda rüzgarın sesi, doğanın sesi, hafif bir klima sesi, ilerdeki büyük ağacın rüzgarda savrulan dallarının sesi geliyor ve peter gabriel‘in the boy in the bubble yorumu çalıyor… ada yan tarafımdaki kanepede kitap okuyor ve bir kaç kuş arada ötüyorlar. kafamı hafifçe sağa döndürdüğümde ağaçların arasından çırpıntılı denizi...
Read More
en nihayetinde bize, tavan yapan egoları, taş kesmiş kabukları, bıçak gibi keskin sınırları, en uzağa ben işerim tavırlarını, memleketin siyasetçilerinin iğrenç eril dilini ve küstahlığını sunuyor. bu durum, siyasetçiler ve kendine gazeteci diyen güruh bir yana “taraftarlar” açısından da böyle. sonucun yarattığı ruh haliyle hemen herkes ‘kötücül’ haline geri döndü, kimileri sessizken bülbüle döndü ve...
Read More
artık birşeylerin değişeceği umudu yüzünden yerimde oturamıyorum şu an; bu halime şaşırarak, bu halime kendi kendime gülerek biraz da… 50 yaşında heyecandan ellerim titreyerek ve kalbim çarparak oy kullandım. şimdi herkesin tanrısından, allahından, cadılardan, şamanlardan, hızır’dan, kurttan kuzudan, börtü böcekten, kuşlardan, çiçeklerden, ağaçlardan, derelerden, denizlerden, ejderhalardan ve çocukların yüreğinden yayılan mesajları, evrenin alma zamanı. “yarın,...
Read More
ve buraya uğrama girişimlerim her defasında başarısızlıkla sonuçlanıyor. memleketi seçim havası sardı; bu sefer başka bir heyecan ve sanki bir umut dalgası var. bir şeylerin kesinlikle değişmesi gerekiyor artık; aksi durumda bu bataklıktan çıkamayacağız… ve söylemeden edemeyeceğim. prompter’ın bozulduğu andaki sessizlik enfesti ve uzun zamandır izlediğim en iyi kısa filmdi 😉 *** t. bu yaz...
Read More
rastladığım bir fotoğraf beni büyüledi… böyle bir şeyi şimdiye kadar nasıl atladım anlamadım. sözünü ettiğim şey “crown shyness” denen bir doğa olayı. bazı ağaç türlerinde göğe doğru uzanan üst dallar birbirine değmeyip fotoğraftaki gibi bir görüntü oluşturuyorlarmış. neden böyle olduğuna ilişkin bazı varsayımlar var ama okuduğum pek çok yazıda, nedeninin tam olarak bilinmediği yazıyor… bilirsiniz bazı...
Read More
balkondaki çalışma masamdayım. tezer yan tarafımda pizza hamuru yapıyor ve ben şu anda onun bana yaptığı nefis sert kahveyi ağır ağır yudumluyorum… kulağımda kerem sevinç parçaları dönüp duruyor ve senin pencerendeki tül hafifçe havalanıyor rabia… evet kerem sevinç senin için esir diyor… [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Esir.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]
Read More
bir kahve yapıp masaya çalışmak için oturdum… öylece ekrana baktım, bir kaç mesaj okudum ve kahvemi içtim. sonra, ben en iyisi bir banyo yapayım diyerek kalktım… şimdi yine oturdum ama içimden hiç çalışmak gelmiyor. kargayla bakışıp duruyoruz… bu arada nereden aklıma geldi bilmiyorum ama uzun bir aradan sonra bir zamanların çok sevilen parçalarından oluşan listeleri dinlemeye başladım;...
Read More
ispanya iki gün değil de iki hafta gibi uzakta kaldı bir anda. ama dün gece rüyamda hala barselona’nın caddelerinde, sokaklarında dolanıyordum… upuzun ve sonsuz bir şekilde uzanan sokaklarda, göğe yükselen helezonik binalar vardı; ben küçücüktüm ve sanki bir anlamda, barselona’nın gaudi’nin ruhuna sahip olan alt evrenine kaçmıştım. gülümseyerek uyandım… ilk fırsatta, burada ispanya notlarımı paylaşacağım. şimdi kovaks dinleyelim bugün...
Read More
bugün öğle saatlerinde barselona için yola çıktık ve valencia’da konakladık. şehrin banliyölerinden birinde, denize ve şehre uzaktan, tepeden bakan bir oteldeyiz. clash’in şarkısı ‘rock the casbah’daki gibi adı casbah olan bir otelde… hepimiz kelimenin tam anlamıyla yorgunuz; hem de çok… valencia antalya’ya benzeyen bir şehir. havada tatlı bir serinlik var… benim aklım hala endülüs’de. uzun zaman...
Read More
1 2

kategoriler