evdeyim bugün…

“… Goodbye my tormentor, goodbye…….. Cause everybody knows it’s time………………”   – Michelle Gurevich, Goodbye my dictator

genelde pazartesileri evde oluyorum; neredeyse iki yıldır her hafta aldığım sebze kutum geliyor çünkü. üstüne bir de ada’mız covid pozitif! son üç gündür ona oda servisi hizmeti veriyorum… iki yılın sonunda evden bir kişiyi virüsü kaptırdık; üçümüzse hala bir şekilde covirginiz

bugün oda servisi hizmetinin yanında, stafilokokların antimikrobiyal duyarlılıklarıyla ilgili bir makale okuyorum… arada naneleri yıkadım, kuruladım… pazı yapraklarını yıkadım, buharda pişirdim… arakaları ayıkladım, yanında bulgur pilavıyla birlikte akşam için yemek yaptım… kuşkonmazları öğle yemeği için soteledim…

sabah bir mola sırasında da sevgili g.’nin dj’lik macerası için şarkı seçerken neşeli, dans müziklerinden oluşan bir seçki yaptım…

makale okuma dışındaki bütün zamanlarda bu neşeli liste bana eşlik etti ve itiraf edeyim çok iyi geldi. epeydir soğuk iklimlerin müziklerine öyle bir kapıldım ki, bu canlı, içinden usul usul yanan şarkıları unutmuşum…

naneleri ayıklarken luxus‘la neden saçların beyazlamış arkadaş sana da benim gibi çektiren mi var diye mırıldanırken, arakayla pilavı pişirirken cyndi louper‘in şahane şarkısı kızlar sadece eğlenmek istiyor‘u içimden bağıra bağıra söyledim;

… Eve geliyorum, sabah ışığında 

 Annem “Hayatını ne zaman yaşayacaksın?” diyor. 

Ah anne canım, biz şanslı olanlardan değiliz..

sonra ne mi oldu? akşam üzeri gezi davası patladı! içim çekildi, nefes alamadım bir süre ve listeden büyük ev ablukada şarkısı devreye girdi;

Uzun uzun zaman sonra
Ben de geldim bir noktaya
Bu noktadan aşağısı
Uçurumun başlangıcı

Kendimi tutucam
Çok sabırlı olucam
Napıp edip sonunda
Ben…

Çıldırmıcam
Çıldırmıcam
Çıldırmıcam
Çıldırmıcam

bütün hayatımız bir grup adamın ablukası altındayken çıldırmamak mümkün mü? demiyoruz değil mi?

her şeye rağmen…. çıldımıcazzzz elbette!!! (25 nisan)

***

iki gündür biraz yürüyüş yapmak, biraz da çalışmak için sahile iniyorum; sanırım bunu sürdüreceğim… fotoğraf şahane çalışma masamdan ve günün makalesinin konusu idrar yolu enfeksiyonları söylemesi ayıp!

çalışırken her zaman olduğu gibi spotify’da çağdaş klasik müzik bestecilerinin melodilerini döndürsem de yürürken bana michelle gurevich eşlik etti…

buraya bıraktığım canım michelle’den iki şarkının ilki bu şehirdeki en mutlu günlerimiz olan gezi’ye bir selam çakmak için; ikincisi ise bize mahsus bir versiyonunu duymayı hayal ettiğim şahane bir parça… (27 nisan)

4 Responses
  1. Ah Michelle Gurevich ve tam o zamanlar çıkardığı Kiss in Taksim Square…
    Virüslü aile üyesine çok geçmiş olsun, hafif atlatır umarım.
    Ofise bayıldım, Ferrante’yi görüp gülümsedim, sıcak çalma listesini öğleden sonra dinleyeceğim.
    Çıldırmamak için ne iyi geliyorsa o.
    “Goodbye my tormentor, goodbye…….. Cause everybody knows it’s time”
    Ha gayret.
    Sevgiler..

    1. radyo z

      çok teşekkür ederiz. şükürler olsun ağır geçmedi. yarın ailecek tekrar test yapacağız ve + olmamayı umuyoruz. aksi durumda uzun süredir planlanan seyahat için cumartesi günü yola çıkamayacağız 🙁 yeni “ofis” gerçekten keyifli. bunu düzenli yapacağım sanırım. bu da çıldırmamaya dahil mevzulardan 😉 ferrante’yi yeni keşfediyorum; çok keyifli… ve michelle canımız elbette… öpüyorum çok.

Leave a Reply to radyo z Cancel Reply

kategoriler