… ellerde sigara, masada çay –şema belli, tekrar eden bir düzen.dışarıda hiçbir şey yok,her şey içeride, içimizde…–viktor tsoi moskova’nın en eski ve en ünlü caddelerinden biri… tarihi 15. yüzyıla kadar uzanıyor ve rus kültürü, sanatı ve edebiyatı için sembolik bir yer. yaya yolu olarak kullanılan bu caddede, kafeler, sanat galerileri, sokak sanatçıları, kitapçılar ve hediyelik eşya dükkânları, birbirinden...Read More
“… Göğün avlusunda kimler dolaşır…”–edip cansever, gökanlam “ikide bir” çağrısına sadece dört yayınla eşlik edebildim ve neredeyse iki haftalık bir sessizliğin ardından bari kapanışı yapayım diyerek buradayım! bu arada neler oldu, neler… dünya ve memleket hepten karıştı; bir savaş başladı ve bitti (gerçekten başladı ve bitti mi?); mutlak butlan diye, öğrenmesek daha iyi olacak bir...Read More
“… Çelişkiler keskinleşsin diyeBöyle mi geçsin ömrüm?…” on iki haziran – kaldığım yerden sevgili neslihan’ın çağrısındaki gibi “ikide bir” olmasa da yazmaya devam ediyorum; bugünden geriye doğru… gece bir kanat çırpıntısıyla uyandım ve gözlerimi açtım. yatak odasının kapatılmış, giyinme odası olarak kullandığımız balkonunun gördüğüm kısmında bir masa vardı; üzerine kocaman, ama gerçekten kocaman bir kuzgun...Read More
“Together againI need you to put me together againI’m just a broken fragmentOf the man I used to bePlease, put me back togetherPiece by piece…”–jay-jay johanson sonrası aslında sadece burada değil, neredeyse kendi içimde de kayboldum. günlerim gündemle, okuduğum makalelerle, günlük hayatın dayatan akışıyla ve anne, kardeş, evlat, eş özetle aile olmanın getirdiği neşe, kaygı,...Read More
“… Sahi insan nasıl “ayrı” düştü?“ – ege j.ç. tıp makalelerinden kaldırıp, üzerinde çalıştığım kitaba ve muson şarkıları listeme geri döndüm. artık hayatımdaki iş nedenli makaleler sadece enfeksiyon hastalıkları ve mikrobiyoloji ile ilgili olmayacak; iki yeni tıp dergisinin daha yayıncılığını aldık. bu daha çok çalışmak demek tabii; olsun! buraya gelemememin, diğer blogları istediğim gibi ziyaret...Read More
“Ünlü bir müzisyen öldüğünde, dünya sessizliğe gömülmez; bilgeliği, müziği, paylaştığı sözler ve duygular bizimle kalır… Bu dünyaya hiçbir şeyle varırız ve aynı şekilde ayrılırız, ancak sonunda öğrendiğimiz her şeyi geride bırakırız.”-zakir hussain çalışmaya gömülmüş durumdayım; günler yazı ve müzikle geçiyor. şikayetçi değilim çünkü yepyeni bir bilgi evreninin ve deneyimin içindeyim. bu evrende bana yoldaş olan...Read More
“… Bir dünya daha olmalı, buradaBir yerde, o kadar yakın ki,Seslensem duyulacak belki,Belki başladım onu yaşamaya.“ -melih cevdet anday, yeni bir dünya 2024 yılının son günü olan salı sabahı saat yedi gibi yola çıktık ve datça’ya ulaştığımızda saat altıyı geçiyordu. güzel bir havada, genel olarak müzik dinleyerek ve ara ara haberlere bakarak sakin bir yolculuk yaptık....Read More
“… Eskiyi tutar, eskinin bitişini bırakmazken yeni nereye sığacak?…” -neslihan k. biraz kolaya kaçıp bu haftanın ilk dört günü için 2025’e dair bazı kararların altında yatan nedenleri ve hissettiklerimi yazacağım; geçen yılların yasını tutmak yerine hep yeniden başlamak en iyisi sanırım… izlediğim bir dizide “seni duyuyorum” dedi kadın. her duyduğumda çok acayip ve çok güçlü...Read More
“Take one fresh and tender kissAdd one stolen night of blissOne girl, one boy, some grief, some joyMemories are made of thisDon’t forget a small moonbeamFold it lightly with a dream…” ilk yıllarında böyle uzun uzun yazmazdım. bazen tek başına bir şarkı gelirdi veya kısa yazılmış anekdotlara şarkılar eklenirdi. mp3 dünyası patlamıştı, müziğe erişim kolaylaşmıştı...Read More
“… rüyalarımıza kulak verirsek, her gece kendimizdeki ve yaşamın gizemli topraklarındaki yeni olanaklara uyanırız…” -melinda powell samarabalouf‘un la mer melodisini açın lütfen. yazdıklarıma eşlik etsin. uzun, çok uzun bir sessizliğin ardından bir karabatak gibi daldığım sudan şimdilik çıktım! sonbaharı, en sevdiğim mevsimi, kendimi ve rüyalarımı dinleyerek geçirdim bu süreci. büyük ölçüde sosyal medyadan koptum ve...Read More