kategori

contemporary classical
bahara döndü. öğleyin bahçede, söğüt ağacının altında bizim sevgi manyağı, sincap kuyruklu sarmanımızla, ursula okudum. bir ara okuduğum şeylere şaşıp kendi kendime “çok acayip” diye mırıldandım; içimden geçen, hayatın ne kadar acayip olduğuydu. sarman, bacaklarıma yasladığı kafasını çevirip bana sessizce baktı ve “bence de”  dedi… sonra durdum, yüzeyinde ışıkların pırıl pırıl parladığı denize baktım ve sevgili...
Read More
bu yıl yeni gelen yıl için iyi dileklerde bulunmaktan içten içe vazgeçtiğimi farkettim. geleni olduğu gibi kabulden mi yoksa artık umudumu yitirdiğim için mi bilmiyorum… diğer yanda 2018 benim için yeni bir dönemeç; bunu hissediyorum; bu hayatta geçirdiğim yarım yüzyılı tamamlamış olacağım… tuhaf bir şekilde 50’ler beni huzursuz ediyor… 40’ları sevmiştim ve kendimle barışmıştım; bakalım...
Read More
ve bir gün tekrar bu kitaba dönmeye karar vermiştim. yılın sonuna doğru niye bilmiyorum, belki de hafızayla ilgili meselelere takılmışlığımdan, döndüm ve sadece max richter dinleyerek kitabı yeniden okudum. monika maron’un evrenini seviyorum ve kitabın satırlarıyla onun zihninde bir yolculuk yaptığımı hissediyorum. ağır ağır giden bir trende pencereden aşina olduğunuz bir çevreyi izlemek gibi onu...
Read More
4 ekim yoğun ve tuhaf bir gündü… uzun bir aradan sonra eleni dinledim; onu müziğinin huzurunu, huzursuzluğunu, pusunu ve dinginliğini özlemişim. fazla yemedim ama sınırları hafifçe aştım. çocuklar için aldığım çiğ köfte bütün gün kontrol etmeye çalıştığım yemek listemi sabote etti; 1500’i geçmemeye çalışırken 1600 kaloriyle günü kapattım. akşam inanılmaz kötü bir trafikle eve ulaştığımda...
Read More
5.30’da çaldı; 15 dakikalık esneme hareketlerimi yapmam için ama kalkmadım. 15 dakika sonra tekrar çalacak olan alarmı bekledim; alarm dediğim ludovico eunaudi‘nin fly melodisi. [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/10/Ludovico-Einaudi-Fly-1.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”] … mutfağa geldim. bir tane ilaç içip çıktım. ev buz gibiydi, telefondan hava durumuna baktım. bizim mahalleyi 15 derece...
Read More
doğru yürürken incir ağacının kuytusunda bu güzel tekirle karşılaşmıştık geçen hafta; yastığın üzerinde, uyku mahmuru ve benden tedirgin olmuş halde öylece bakmıştı… *** evet bir philip glass melodisini sabah mahmurları için dinleyelim… morning passages diyoruz. [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/05/Philip-Glass-Morning-Passages.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]        
Read More
zaman benim açımdan epeydir yönetilir bir şey olmaktan çıktı; kontrolsüz ve freni patlamış bir şekilde ilerliyor… bu akşam, nispeten sakin bir akşam geçirdim. yemek yapmadım; bir akşam yemeği daha yemek sepeti maharetiyle atlatıldı. sonrasında saksısı değişmesi gereken iki çiçeği hallettim. mutfak toprak içinde kalınca elektrik süpürgesini çıkardım ve hafifçe ortalığı süpürdüm ve iki gündür çamaşırhaneye...
Read More
bizim tezer’dendi… nefis bir noodle yedik. sonra mutfağı ali toparladı… ben şarap’la bulanmış zihnimi hafifçe temizlemek için bir kahve yaptım ve masama çöktüm. okumam gereken protokol taslağını okudum, notlarımı aldım… elbette müzik kulağımda dönüp duruyordu ve akşamüzeri işten çıkışta rastladığım kaçak tohumdan olma çiçek de zihnimi meşgul ediyordu; bazen hiç ummadığınız bir şeyi kendinize yakın hissedersiniz...
Read More
bir araba koleksiyoncusu… 70 yaşında… halep’deki evinde müzik dinliyor… bu hayatta, bu dünyada bir gün hepimiz kendimizi bambaşka nedenlerle, kendi evinin, alışkanlıklarının, kazandıklarının, tüm kıymetlilerinin yıkıntıları arasında bulabiliriz; her şey bir pamuk ipliğine bağlı. o yüzden tüm sahip olduklarınıza her hücrenizle bağlanmayı mı yoksa her an onları kaybetmeye hazır olacak şekilde yaşamayı mı tercih edersiniz bilmiyorum....
Read More
dinlediğim bir melodi ile güne başlayalım. tamamen tesadüfen karşılaştığım ve şimdiye kadar nasıl olup da atladığımı anlamadığım bir müzisyenden dinliyoruz. ezio bosso çalıyor. clouds, the mind on the (re)wind [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/01/Ezio-Bosso-Clouds-The-mind-on-the-ReWind.mp3″ bg=”b6b4b2″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”] ve dünün sorusunu gecikmeli olarak bugün yanıtlayayım. “göçmek zorunda kalsam yaşamak için seçeceğim...
Read More
1 2 3 4

kategoriler