“… Ay o günler o günlerŞimdi yabancı gibilerBir günlük mutluluğaBir ömür alıp gittilerNe günlerdi ah o günler...” — o günler, ülkü aker bitiremeden dizi bitti… herkesin üzerine konuştuğu ve yazdığı yerli netflix dizisi bir başkadır‘ı bugün genel olarak örgü örerek bitirdim. söylenen hiç bir şeyi okumadım ve izlemedim. olabildiğince önyargısız ve boş bir zihinle izlemek...Read More
“ “Stream of coldBreathing slowlyTired feetPress the groundGentle flowScent of growthThat opens me…” …” rüzgar vardı… neden bilmiyorum, apartmanın çıkışındaki ıhlamur ağacının yapraklarının yerdeki gölgelerinden bir anda korkarak irkildim… bir kalp çarpıntısıyla servise yürüdüm… serviste uzun bir süre twitter‘da dolaştım… göğsümün üzerine bir ağırlık çöktü… maske her şeyi ağırlaştırıyordu… ekranı kapattım ve dışarıda akan karanlık...Read More
yürüyüş yaparken youtube’dan gündeme dair yorumların yapıldığı bir programı dinliyordum… kendine bu kötülüğü neden yapıyorsun diyenleriniz olabilir tabii ama epeydir yoğun bir şekilde olan biteni takip etmeye geri döndüm… *** neyse şimdilik meselenin bu kısmı önemli değil… önemli olan kurumuş çam yapraklarının arasında ve bir mantar öbeğinin üzerinde fark ettiğim gün ışığı… bir an bu...Read More
“... Saksıda incilendi yapraklar senin içinSöylendi gelmez diye uzaklar senin için…“ — neredesin sen, faruk nafiz çamlıbel yine gençliğimizden bir parçayı alıp gidiyorsun… timur selçuk elbette ve neredesin sen diyorum.Read More
öğle yemeği için haşladığım pirinci dalgınlıkla az su koyduğum için yaktım… yol boyunca serviste içime işlemiş gibi yanık kokusunu almaya devam ettim ve tıkandım… maskenin varlığı da bunu hissi artırıyordu sanırım. kokulara karşı olan hassasiyetimden yıllar içinde burada çok söz ettim; tuhaf bir şekilde kokular hafızamda yer ediyor ve onları hissetmeye devam ediyorum sanki… bu...Read More
“nobody feels any pain tonight as I stand inside the rain ev’rybody knows that Baby’s got new clothes but lately I see her ribbons and her bows have fallen from her curls. she takes just like a woman, yes, she does she makes love just like a woman, yes, she does and she aches just like a woman but she breaks just like a...Read More
bu kaçınılmaz bir şey mi? bu döngü… bir yeniden ortaya çıkma hali… sabah karşı apartmandaki yaşlı kadın; sandalyeleri açtı, krem rengi püsküllü masa örtüsünü serdi… iki gündür ortada görünmüyordu oysa; yoklar her halde diye düşünmeye başlamıştım. hemen karşımda oldukları halde, pandeminin başlangıcından bu yana farkettiğim yaşlı bir çift var karşı apartmanda. açık tenli, ikisi de...Read More
bu fotoğrafı yayınladığında içimde çalan şarkı belliydi… ondan kaçtım! başka bir melodi kendiliğinden gelir nasıl olsa diyordum ama o bütün sesleri susturdu… teslim oldum… eternity and a day: by the sea geliyor. elenei karaindrou elbette. [audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2020/07/eleni-karaindrou-eternity-and-a-day.mp3″ bg=”b6b4b2″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”] fotoğrafın tamamını buraya bırakıyorum; o yukarıdaki mavilik...Read More
beslediğimiz kumru ve serçelere iki kocaman güvercin eklendi. gürültülü kanat çırpışlarıyla pencereye geldiklerinde diğerleri kaçmak zorunda kalıyorlar… onların bu baskın hallerinden hoşlanmıyorum aslında ama tüylerinin büyüsüne kapılıp onları kovalayamıyorum… bu sabah ikisiyle o kadar oyalandım ki, servise koşarak yetiştim! *** bugün yoğun geçti… şimdi durdum, kendime güllü yeşil çay yaptım ve youtube’da bir sting videosuna...Read More
kendi başıma yürüyüşe çıktım… önce ormanın içinden geçerek yakınlardaki bir simit sarayına gidip çay içtim, sonrasında da yine ormandan ama biraz uzatarak ofise döndüm… fotoğraf çektim, kır çiçekleri ve sarı kantaronlar topladım. yılanlar çıktığı için biraz ürktüm, günlerden sonra yeniden ortaya çıkan pamuk pamuk bulutların ve hafif rüzgarın tadını çıkardım. bulutlara bakarken bu gece, rüyamdaki...Read More