kategori

ya kebikeç!
devam ediyoruz elbette… sırada esin’in penceresi var… bakılan yer burası olsa da içindeki sese ve hisse; “... evi sahile öyle yakındı ki bazen rüzgarın taşıdığı kumlar pencere camına çarpıp kuru sesler çıkarıyordu…” çalıyoruz. bu hissi duyan sevgili çiçek seçti şarkıyı noir desir le vent nous portera rüzgar bizi sürükleyecek diyor. [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Noir-Désir-Le-Vent-Nous-Portera.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff”...
Read More
bu defa sevgili ayşegül’den… 25 yıllık yarinin köyünden bu pencere… bakınca içimde umutlu bir şeyler kımıldadı ama sonra birden bir süre önce içimde döndürüp durduğum bir şarkı arkadan hafif hafif çalmaya başladı… dönersen ıslık çal  diyoruz. manuş baba söylüyor. [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Manuş-Baba-Dönersen-Islık-Çal-Official-Audio.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]  
Read More
dinliyoruz. fotoğraf ay tutulması gecesinden; ben bayıldım ve sessizce bir kadeh de şarap ekledim fotoğrafa. ve bu fotoğrafın şarkısı ne olur diye düşünmekten çok ben o esnada ne dinlerdim diye düşündüm.  yanıtı çok netti; niye bilmiyorum ama kesinlikle nick cave’i dinliyor olurdum sanırım. evet spell diyoruz. [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Nick-Cave-The-Bad-Seeds-Spell.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″...
Read More
onun penceresinden görünen manzaraya eşlik eden parçamız sumru ağıryürüyen‘den olsun. sözler tanju duru, müzik mehmet güreli. beyaz gece diyoruz. [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Sumru-Ağıryürüyen-Beyaz-Gece.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]
Read More
sözde her gün en azından bir şarkı çalacaktım. beni biraz zorlamak için şöyle bir oyun oynayabiliriz mesela… epey bir zaman önce bir baharda, pencere fotoğrafları istemiştim. keyifli olmuştu… hadi şimdi de siz bana bir pencerenizin fotoğrafını gönderin ben de ona bir şarkı bulayım 😉 ne dersiniz? kafamı oturduğum yerde sola çevirdiğim de gördüğüm pencere manzaramı  ve...
Read More
bırakmaya karar verdim. en azından günde bir kez olsun, bir cümleyle de olsa bir şarkı çalacağım… nefes niyetine… sözcüklerle bağımı yitirmemek için; pamuk ipliğine bağlılar çünkü… *** iki sabahtır yunusları görüyorum… bu sabah serviste, sonbaharı özledim diye düşünürken ve zihnimde aslı erdoğan’ın “Birden taş gibi ağırlaşır, dibine kadar battığınız dünyaya bakakalırsınız” sözleri dönerken, iki yunus...
Read More
hazırım sanırım. günler sonra onunla birlikte yaşayamayacağımızı kabul ettim; hala fotoğraflarına bakamıyorum. bakınca, boğazımda bir düğüm büyüyor… bir kedimiz olacaktı… uzun çok uzun bir süredir gölge’nin, canım patti’min annesinin, kendine bir eş bulmasını bekledik, yakışıklı thor’dan hamile kalamayan gölge sonunda kendine bir eş bulup hamile kalmıştı; baharda doğum haberi geldi. dört kardeştiler; üç oğlan bir...
Read More
sonrasında bir hafta antalya derken bu yaz için tatili bitirdik… aslında hafızamda tazeyken ispanya’yı yazmayı çok istedim ama olamadı; kısa kısa notlarla aklımda kalanları yazayım… güzeldi ve hatta nefisti. sonrasında günlerce, geceleri rüyamda ispanya’da sokaklarda yürümeye devam ettim… madrid’den başladık ve barselona ile bitirdik; yaklaşık 2800 km yol yaptık. her gün uzun uzun yürüdük… kısa...
Read More
ispanya iki gün değil de iki hafta gibi uzakta kaldı bir anda. ama dün gece rüyamda hala barselona’nın caddelerinde, sokaklarında dolanıyordum… upuzun ve sonsuz bir şekilde uzanan sokaklarda, göğe yükselen helezonik binalar vardı; ben küçücüktüm ve sanki bir anlamda, barselona’nın gaudi’nin ruhuna sahip olan alt evrenine kaçmıştım. gülümseyerek uyandım… ilk fırsatta, burada ispanya notlarımı paylaşacağım. şimdi kovaks dinleyelim bugün...
Read More
burada her şey bambaşka; çocuklar bayıldılar ve yaşanacak şehirler listelerinin ilk sıralarına aldılar… uzun uzun yürüdük… nefis bir pazarda, mercat de la boqueria‘da, karnımızı doyurduk, sangria içtik… deniz müzesine gittik, la sagrada familia’yı bugünlük tavaf ettik, yarın gezeceğiz. şimdi, şehir dışında, barselona’nın kırsalında bir apart hoteldeyiz. gezini son iki iki gününe girdik. tezer bize bir meyve...
Read More
1 22 23 24 25 26 35

kategoriler