yine göç göç çiçeklerinin, sarı çiğdemlerin vakti geldi. renkler olmasa biz ne yapardık diyelim ve joan baez’den de colores‘i dinleyelim. cuma neşesi olsun 😉 [audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2016/09/De-Colores-Joan-Baez-.mp3″ bg=”b6b4b2″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]Read More
tamamen sürpriz oldu bana… yine bir eleni karaindrou parçası geliyor ama bu sefer farsi grup eendo‘dan waltz-e chaman diyoruz. [audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2016/09/Waltz-eChaman-.mp3″ bg=”b6b4b2″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”] bu güzel tekir de iş yerindeki bahçenin en yeni yavrularından biri; adı çakıl…Read More
tatlı su balığı gibi yaşıyorum diyelim: kedileri seyrediyorum, onlara isimler takıyorum… yavaş yavaş kitap okuyorum… bildiğim melodileri dinleyip, yenilerinin peşine düşmüyorum… hayatın döngüsünü parlatarak ve cilalayarak, kirden pastan arındırarak instagramda paylaşıyorum… gündemi göz ucuyla takip ediyorum… haber izlemeyip, dizi ve film izlemeyi tercih ediyorum… daha az kahve ve içki içiyorum… beyaz şeker hiç yemiyorum, beyaz una...Read More
ömür törpüsü olabiliyor… haftanın ilk günü öğleden sonra itibariyle bütün enerjimi kaybetmiş durumdayım. kendimi, elimde meryem’in bol karanfilli ot çayıyla bahçeye attım; yanımda no land vardı… ve payız (sonbahar) diyordu [audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2016/09/No-Land-Payız.mp3″ bg=”b6b4b2″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]Read More
sabah geyiğimizi yaptıktan sonra kıkırdayarak servise bindik. içeride derin bir sessizlik vardı; bazıları geceden kalan uykusuna devam ederken, bazıları da telefonlarına ve kitaplarına gömülmüş haldeydi. sessizce günaydın dedik ve oturduk. ben de müziğimi dinleyerek kitabımı çıkardım. hava ne yapacağını bilmez haldeydi, bir taraftan yağmur bulutları göğü sarmış, diğer tarafta güneş her sabah ki doğumunu yaşayarak...Read More
ali geçen gün pazardan. umulmadık bir şekilde lezzetliydi; mevsiminde böylesine güzelini yememiştik… dün, ada akşam yemeğinden sonra kalan çileği yıkamamı istedi. baş başa oturup mutfak masasında yedik. “ne zaman çilek yesem aklıma küçükken izlediğim çilek kız” geliyor dedi. strawberry shortcake isimli bir çizgi filmdir bu. bilirsiniz belki, rengarenktir… “benim de aklıma çocukken okuduğum bir masal...Read More
adam’a şöyle söyle: “bu kadın yaşlandı; not almasına rağmen senin doğum gününü unutup, leonard cohen’in doğum günüyle birleştirip çalmış şarkını…” 😉 *** radyo z 10 yaşında ve sevgili müge radyo z’yi takip etmeye başladığında oğlu adam, karayip sahillerinde yengeç kovalıyordu. şimdi 12 yaşına gelmiş… o zamanlar onun için dinlemiştik aynı şarkıyı; şimdi tekrar çalıyorum. yolun...Read More
hava durumunu dinlerken, sunucu deniz çırpıntılı dediğinde, içimde de bir şeyler çırpınmaya başlardı. bazı sözcüklere insan elinde olmadan ve hatta neden olduğunu bilmeden bağlanır; çırpıntılı sözcüğü de benim için öyle. rüzgar bulutları peşine takıp geldiğinde, deniz “heyecanlanır”; üzerinde beyaz beyaz köpükleri sektirerek çırpınması ondandır diye düşünüyorum. masalsı bir şey bu… evet hava nefis ve deniz...Read More
okullar açıldı. geçirdiğimiz tuhaf yazdan sonra, güzün ve kışın normal ritmine dönmeyi çok istedim. işe dönmek bile iyi geldi bugün… kahvemi yapıp, ofisin penceresinde uzun uzun göğü seyrettim. niaz nawab‘ın sımsıcak sesi ve farsçanın büyülü evreni döne döne bana eşlik etti. hadi onunla başlayalım. raft o gozash diyoruz. [audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2016/09/NiazNawab-RaftoGozash.mp3″ bg=”b6b4b2″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff”...Read More
az da uyumadım aslında, gece derin bir uykunun kollarına aniden kendimi bırakıp, sabah alarm olarak bob dylan‘ın sesi, I am fool to want you diyene kadar uyudum… tezer’in gece eve dönüşü bile uyandırmamış beni. her halde bir dakika kadar yatakta, gitmesem mi diye düşündüm ve sonra hızlıca toparlanıp kalktım. ilacımı içtim, bacaklarımı esneterek dişlerimi fırçaladım, giyindim ve...Read More