ve şükürler olsun bayramın son günü diyorum ben; sevmiyorum bayramları en çok da bu bayramı…

hem kurban fikrinin beni rahatsız etmesinden hem de bu devirde kurban anlayışının ve kan akıtma merakının böylesine derinleşerek devam etmesinden.

***

mutfağın ucundaki çalışma masamdayım. günlerden sonra buraya tekrar oturup çalışmaya başladım, annemin yaptığı ekmeğin kokusu mutfağı sardı ve şu sıralar karbonhidratı kesmeye çalışırken bu bir tür eziyet gibi…

***

buraya pek gelemiyorum… bir kaç nedeni var aslında… insan çok fazla çalışırsa, zihni “bulanıyor”… az ve yavaş okuyorum… dinlediğim müzikler bile sıradanlaştı sanki… böylesi bir bulanıklıkta iki çift lafı bir araya getirmek için “bahane” bulamıyorum…

***

güzel olan şey yazın bitmesi… son yıllarda güzü heyecanla bekler oldum ve bu yıl ağırlaşan menapozun etkileriyle yaz daha da bunalttı beni… her ter basması bir yürek sıkışması demek; yoruldum bundan…

***

tom waits dinliyorum şu an özlemişim; hem de çok…

evet tom waits

blind love 

desin ve ben kaçayım…

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/09/Tom-Waits-1985-Rain-Dogs-15-Blind-Love.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

bana ilettiğinde, aklıma tek bir şarkı geldi demet…

ada’da, sabahın erken saatlerinde, balkonda denize doğru bakarken, içeriden usulca bu şarkının çaldığını düşündüm; hafif bir rüzgar, perdeleri hafifçe havalandırırken ve martılar henüz çığlıklar atmaya başlamadan önce…

belki de ada’dan değil bu pencere… bilmiyorum ama bugün sana nice yaşlara demek için gelsin…

caetano veloso elbette

cucurrucucu paloma

diyoruz.

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Cucurrucucú-Paloma-Performed-By-Caetano-Veloso..mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

 

rastladığım bir fotoğraf beni büyüledi…

böyle bir şeyi şimdiye kadar nasıl atladım anlamadım.

sözünü ettiğim şey “crown shyness” denen bir doğa olayı. bazı ağaç türlerinde göğe doğru uzanan üst dallar birbirine değmeyip fotoğraftaki gibi bir görüntü oluşturuyorlarmış. neden böyle olduğuna ilişkin bazı varsayımlar var ama okuduğum pek çok yazıda, nedeninin tam olarak bilinmediği yazıyor…

bilirsiniz bazı durumlar, bazı fotoğraflar bazı melodileri çağırır; neye uğradığınızı anlamadan içinizde o melodi çalmaya başlar; size de oluyor mu bilmiyorum 🙂

neyse ben de bu fotoğrafları görünce, kendimi bir ormanın kuytusunda uzanmış böyle ağaçlara bakarken hayal ettim… şu sıralar her şey o kadar üzerime üzerime geliyor ki, bunu yapabilmek şahane olurdu ve tam o esnada içimde,  bir ben howard melodisi gümbür gümbür çalardı…

evet

keep your head up

diyoruz.

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Ben-Howard-Keep-Your-Head-Up.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

 

 

balkondaki çalışma masamdayım. tezer yan tarafımda pizza hamuru yapıyor ve ben şu anda onun bana yaptığı nefis sert kahveyi ağır ağır yudumluyorum…

kulağımda kerem sevinç parçaları dönüp duruyor ve senin pencerendeki tül hafifçe havalanıyor rabia…

evet kerem sevinç senin için

esir

diyor…

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Esir.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

bir kahve yapıp masaya çalışmak için oturdum…

öylece ekrana baktım, bir kaç mesaj okudum ve kahvemi içtim. sonra, ben en iyisi bir banyo yapayım diyerek kalktım…

şimdi yine oturdum ama içimden hiç çalışmak gelmiyor. kargayla bakışıp duruyoruz…

bu arada nereden aklıma geldi bilmiyorum ama uzun bir aradan sonra bir zamanların çok sevilen parçalarından oluşan listeleri dinlemeye başladım; şu ‘oldies but goldies‘ denen türden şarkıları…

en iyisi size bir parça çalıp, çalışmaktan vazgeçeyim ve içeriye gidip game of thrones izleyeyim.

santa esmeralda

you are my everything

diyor.

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/20-Santa-Esmeralda-Youre-My-Everything.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

devam ediyoruz elbette…

sırada esin’in penceresi var…

bakılan yer burası olsa da içindeki sese ve hisse;

“... evi sahile öyle yakındı ki bazen rüzgarın taşıdığı kumlar pencere camına çarpıp kuru sesler çıkarıyordu…

çalıyoruz.

bu hissi duyan sevgili çiçek seçti şarkıyı

noir desir

le vent nous portera

rüzgar bizi sürükleyecek

diyor.

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Noir-Désir-Le-Vent-Nous-Portera.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

fotoğrafın tamamı için lütfen üzerine tıklayın…

şuraya şarkının en güzel kliplerinden birini ekleyeyim ve akor merkezi’nden aldığım sözleri aşağıda…

Yoldan korkmuyorum 
Tadına varmak, görmek gerekecek 
Göğüs boşluğunda zikzaklar 
Ve her şey iyi olacak 
…orada 
Rüzgar bizi taşıyacak 
Büyük Ayı’ya mesajın 
Ve yarışın yörüngesi 
Kadifeden, yumuşak kısa bir an 
Hiçbir şeye yaramasa da 
…git 
Rüzgar onu götürecek 
Her şey yok olacak ama 
Rüzgar bizi taşıyacak 
Okşayış ve mermiler 
ve bu felaket bizi çekip duran 
Başka günlerin sarayı 
Dünün ve yarının 
Rüzgar onları taşıyacak 
Omuzdan geçmiş genetik 
Atmosferdeki kromozomlardan 
Galaksilere giden taksilerden 
Ve benim uçan halım der ki 
Rüzgar onu götürecek 
Her şey yok olacak ama 
Rüzgar bizi taşıyacak 
Ölü yıllarımızın bu kokusu 
Bir gün kapını çalabilir 
Kaderlerin sonsuzluğunda 
Biri ortaya konur, peki karşılığında ne alıkonur? 
Rüzgar onu götürecek 
Deniz yükseldiğinde 
ve herkes kendi hesabını yaptığında 
Gölgemin derinliklerine 
Senin tozlarını götüreceğim 
Rüzgar onları taşıyacak 
Sen yok olacaksın ama 
Rüzgar bizi sürükleyecek

bu defa sevgili ayşegül’den…

25 yıllık yarinin köyünden bu pencere…

bakınca içimde umutlu bir şeyler kımıldadı ama sonra birden bir süre önce içimde döndürüp durduğum bir şarkı arkadan hafif hafif çalmaya başladı…

dönersen ıslık çal 

diyoruz.

manuş baba söylüyor.

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Manuş-Baba-Dönersen-Islık-Çal-Official-Audio.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

 

dinliyoruz.

fotoğraf ay tutulması gecesinden; ben bayıldım ve sessizce bir kadeh de şarap ekledim fotoğrafa.

ve bu fotoğrafın şarkısı ne olur diye düşünmekten çok ben o esnada ne dinlerdim diye düşündüm.  yanıtı çok netti; niye bilmiyorum ama kesinlikle nick cave’i dinliyor olurdum sanırım.

evet

spell

diyoruz.

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Nick-Cave-The-Bad-Seeds-Spell.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

fotoğrafın tamamını görmek için lütfen üzerine tıklayın

 

onun penceresinden görünen manzaraya eşlik eden parçamız sumru ağıryürüyen‘den olsun.

sözler tanju duru, müzik mehmet güreli.

beyaz gece

diyoruz.

[audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/08/Sumru-Ağıryürüyen-Beyaz-Gece.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]

1 27 28 29 30 31 43

kategoriler