kategori

ah güzel memleketim!
… Denizdeyim sakin, güzelEllerim kum, gökyüzü mavi… -irfan alış, denizdeyim neslihan’a olan sözümü tutamayarak pas geçtim. yapacak bir şey yok; kaldığımız yerden devam edelim! eylül’ü ortaladık, işler güçler, annemli günler devam ediyor. dönüş zamanı yaklaştı ve her zaman olduğu gibi onun içine yine bunun acısı düştü! bu geçmişi uzun yıllara dayanan bir rutin… duygularımızın da...
Read More
“… İnsan en çok kendine oyunbaz Hiç bitmiyor ki aklın hilesi… “-güler özince gündür bu şarkıyı döndürüp duruyorum; çok yeni bir parça… ve her dinlediğimde başka bir cümleye takılıp, o cümlenin etrafında dönmeye başlıyorum ve şarkının içine çekiliyorum… hazır şimdi çalışmaya ara verip yeniden dinlemeye başlamışken, başka bir şey yazmadan sadece bu parçayı sizlerle de...
Read More
“Hep böyle çıkıp gelmiştirsonbahar dağlarımızabir elinde karanfil,bir elinde yüreği”–ilhan berk sonuna geldik çok şükür; umarım yaz severleri üzmüyorumdur böyle diyerek… yapacak bir şey yok; aldığım yaşlarla birlikte gönlüm baharlarla birlikte kışa kaydı. yağmuru, hafifçe titremeyi, yüzüme çarpan soğuk havayı, puslu havaları, lodosun kış versiyonuyla çılgına dönen denizi özledim… yaz mevsiminin ruhuyla darmadağın olan rutinlerime de...
Read More
“… Göğün avlusunda kimler dolaşır…”–edip cansever, gökanlam “ikide bir” çağrısına sadece dört yayınla eşlik edebildim ve neredeyse iki haftalık bir sessizliğin ardından bari kapanışı yapayım diyerek buradayım! bu arada neler oldu, neler… dünya ve memleket hepten karıştı; bir savaş başladı ve bitti (gerçekten başladı ve bitti mi?); mutlak butlan diye, öğrenmesek daha iyi olacak bir...
Read More
“Ihlamurlar altında çocuk kaldık bir gece…”-ersen , ıhlamurlar altında kokusu var bugünlerde… sabahları yürüyüş yaptığım parka girer girmez yüzüme çarpan ıhlamur kokusuyla gülümsüyorum. dönüşte bir kaç çiçek almaktan kendimi alamadım bugün ve kahvaltımı ıhlamur kokusuyla yaptım. şimdi de çalışma masamda bir suyun içinde yüzerek kokularını yayıyorlar… o yüzden bir ıhlamur melodisi çalmasam olmaz öyle değil mi?...
Read More
“… Çelişkiler keskinleşsin diyeBöyle mi geçsin ömrüm?…” on iki haziran – kaldığım yerden sevgili neslihan’ın çağrısındaki gibi “ikide bir” olmasa da yazmaya devam ediyorum; bugünden geriye doğru… gece bir kanat çırpıntısıyla uyandım ve gözlerimi açtım. yatak odasının kapatılmış, giyinme odası olarak kullandığımız balkonunun gördüğüm kısmında bir masa vardı; üzerine kocaman, ama gerçekten kocaman bir kuzgun...
Read More
“Ne vakit babamın yokluğuna gitsemBabam bana bir şey diyor…“-birhan keskin helva yaptık ve komşulara dağıttık annemle; malum babamın ölüm yıldönümüydü. eski radyo z dinleyenleri bilirler babam için her 5 mart günü şarkı çalarım ve o günün akşamında birer kadeh rakı içeriz. dün hem şarkı çalamadım hem de rakıyı pas geçtik! ama bugün, geçmişte babamla ilgili...
Read More
“… Sahi insan nasıl “ayrı” düştü?“ – ege j.ç. tıp makalelerinden kaldırıp, üzerinde çalıştığım kitaba ve muson şarkıları listeme geri döndüm. artık hayatımdaki iş nedenli makaleler sadece enfeksiyon hastalıkları ve mikrobiyoloji ile ilgili olmayacak; iki yeni tıp dergisinin daha yayıncılığını aldık. bu daha çok çalışmak demek tabii; olsun! buraya gelemememin, diğer blogları istediğim gibi ziyaret...
Read More
… Ben bir denizim, ben bir denizimKendi içinde taşan… var deniyor ama bizim burada soğuk ve yağmur dışında bir şey yoktu kaç gündür; bugün hava açık, sabah neredeyse hiç bulut yoktu ama şimdi biraz bulutlu. cumartesi günü kadıköy’e bir oyuna gittik, ondan sonra hiç evden çıkmadım. bir süredir yine kapandım. işlerin yoğunluğunun yanında havaların soğuk...
Read More
“Ünlü bir müzisyen öldüğünde, dünya sessizliğe gömülmez; bilgeliği, müziği, paylaştığı sözler ve duygular bizimle kalır… Bu dünyaya hiçbir şeyle varırız ve aynı şekilde ayrılırız, ancak sonunda öğrendiğimiz her şeyi geride bırakırız.”-zakir hussain çalışmaya gömülmüş durumdayım; günler yazı ve müzikle geçiyor. şikayetçi değilim çünkü yepyeni bir bilgi evreninin ve deneyimin içindeyim. bu evrende bana yoldaş olan...
Read More
1 2 3 9