kategori

spring
doğru yürürken incir ağacının kuytusunda bu güzel tekirle karşılaşmıştık geçen hafta; yastığın üzerinde, uyku mahmuru ve benden tedirgin olmuş halde öylece bakmıştı… *** evet bir philip glass melodisini sabah mahmurları için dinleyelim… morning passages diyoruz. [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/05/Philip-Glass-Morning-Passages.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”]        
Read More
zaman benim açımdan epeydir yönetilir bir şey olmaktan çıktı; kontrolsüz ve freni patlamış bir şekilde ilerliyor… bu akşam, nispeten sakin bir akşam geçirdim. yemek yapmadım; bir akşam yemeği daha yemek sepeti maharetiyle atlatıldı. sonrasında saksısı değişmesi gereken iki çiçeği hallettim. mutfak toprak içinde kalınca elektrik süpürgesini çıkardım ve hafifçe ortalığı süpürdüm ve iki gündür çamaşırhaneye...
Read More
uzun zamandır böyle bir baş ağrısı yaşamamıştım ve bütün gün bu ağrıyla çalıştım… şimdi masama çöktüm, bir süre önce size remikslenmiş yorumunu çaldığım bir parçanın aslını döndürmeye başladım. dışarıda nefis yağmurlu bir hava var… başımın ağrısı muhtemelen sürekli değişen hava koşulları ve “alçak” basınçtan, yanına “hayatın alçaklığı” da var, o ayrı tabii…  😉 neyse bunları boş...
Read More
bir bahar günü bugün… öğleyin çınarın altında bir kupa çay içimi süresi kitabımı okudum, nefes aldım ve rüzgarı dinledim. şu sıralar okuduğum kitap, hazar sözlüğü,  yapısıyla farklı ve kurgusu zor bir metin… bazen bütünden kopup kendimi, bağımsız olarak okuduğum metinlerin güzelliğine bırakıyorum ve yanlış zamanda okuyorum bu kitabı diye düşünmekten kendimi alamıyorum… buraya şimdilik küçük...
Read More
bizim tezer’dendi… nefis bir noodle yedik. sonra mutfağı ali toparladı… ben şarap’la bulanmış zihnimi hafifçe temizlemek için bir kahve yaptım ve masama çöktüm. okumam gereken protokol taslağını okudum, notlarımı aldım… elbette müzik kulağımda dönüp duruyordu ve akşamüzeri işten çıkışta rastladığım kaçak tohumdan olma çiçek de zihnimi meşgul ediyordu; bazen hiç ummadığınız bir şeyi kendinize yakın hissedersiniz...
Read More
şu anda bana ilaç gibi gelen bir şarkıyı çalıp kaçacağım. rupa & the april fishes söylüyor maintenant [audioplayer file=”http://radyoz.info/wp-content/uploads/2017/05/rupa-the-april-fishes-maintenant.mp3″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”] fotoğraf mı? büyüyen kahve çekirdeklerim 😉
Read More
ve bana gelen fincanı kaparak bahçeye çıktım. mine’den bana güzel sade bir kahve yapmasını istedim. güneşe oturdum, baharı kokladım, “her şeye rağmen” dedim “çok güzel insanlar var bu hayatta; yüzünü bir kez olsun gün yüzüyle görmesen de dokunabildiğin, sana dokunabilen şahane insanlar” sevgili nurşen bana nefis bir fincan göndermiş bugün. ona buradan kocaman sarılıyorum ve...
Read More
bir müzik belgeseli var. 90’ların efsanevi rock grubu blue blues band‘in  ve iki inanılmaz müzisyenin, yavuz çetin ile kerim çaplı’nın hikayesi. dün izledik… üzerine eve gelip bir şişe şarabı, internetten bulduğumuz kayıtlar eşliğinde hızlıca bitirdik… hem biraz hüzünlü hem de izlediğimiz şeyden dolayı keyifliydik sanırım. içinde olduğumuz hayattan çıkıp bir kaç saatliğine başka bir boyuta savrulmuştuk...
Read More
mutfağın kapatılmış balkonunda yani diğer bir deyişle mutfağın köşesinde… bu akşam çalıştım yine ve ben çalışırken tezer hemen sağımda iki tavuğu parçalara ayırdı; yarın gireceği sınava hazırlık için. ben tavukların bir kısmını kurtarabilmek için marine edip buzdolabına kaldırdım. kalanları da sokağın dört bacaklı halklarına teslim edeceğiz… ikimiz de biraz bunalmış durumdayız şu an. şu aralar...
Read More
ama raporlar da bitti… hafta sonu çalışılacak işler paketlendi… öğleden sonra atıştırması olarak çilekli yoğurt yendi… kafam hala çimden dolayı dumanlı… aklım tamamen pazar’a odaklanmış durumda… bütün cadıları efsunlarıyla beraber bizimle olmaya çağırıyorum… şimdi, günü ilk yarısının bitişi şerefine kulaklığı taktım ve sesi açtım… bonga çalmaya başladı. mona ki ngi xica diyoruz. siz de sesi...
Read More
1 2 3 4 5

kategoriler