… onlara sadece bir ölü verecektim. şenliksiz bir ölü…ölüm ve bahar kitabı ölüm ve bahar’ı okumaya başladığımda bir süre kitabın içine giremedim… birbirini izleyen, virgüllerle ayrılmış artarda dizilen cümleler karanlık ve bir o kadar şiirseldi. yükselen mor bir dağın sarp yamaçlarının gölgesinin vurduğu, yabancıların arasında, kimseyle göz göze gelemeden adeta bir nehre bakarak okudum ilk sayfaları; derin...Read More
“Bizler ‘kaslarınızı’ geliştireceğiniz kum torbası değil ancak yüreğinizi ve vicdanlarınızı güçlendirmenin fırsatlarıyız.”Aynur Doğan saçmalıklara bir de konser yasakları eklendi! yasaklanan her bir konser için şarkı çalacağım burada. aynur doğan‘la başlayalım ve keçe kurdan, yani kürt kızı diyelim. sözler için de şuraya canlı bir performans bırakayım.Read More
… taşraya bakmak, insanın kendi içine bakmasıdır. – elias canetti, insanın taşrası rüyamda arguvan’daydım… mevsim sonbahardı… biçilmiş tarlaları, sarı ekinlerin dipleri kaplamıştı; koyu kızıl kahverengi bir toprak sanki sonsuz bir boşlukta bu nefis sarılığa eşlik ediyordu… kapalı ve koyu kurşuni bulutlu bir gökyüzü sarıyı iyice ortaya çıkarıyordu… engebeli, inişli çıkışlı toprak bir yolda bir grup yürüyorduk,...Read More
… Yolcuydu, başına her türlü şey gelebilirdi, hazırdı buna, ama bütün yolcular gibi gene de her şeyin yolunda gitmesini, her şeyin ayağına gelmesini için için beklemişti; gizli, kaçak, saklangen bir duyguydu bu… antalya kaçamağımın sonuna geldim… havaalanına gelip çantamı teslim ettikten hemen sonra uçağımın neredeyse üç saat sonraya ertelendiğini öğrenince kendime bir kahve aldım, bilgisayarımı...Read More
... Kukurrukukur, kumru Kukurrukukur, üzülme Taşlar, kumru, Aşkın ne olduğunu asla anlayamazlar... kısa bir süreliğine çok tatlı bir konuğumuz oldu. tezer’in camına çarparak gelen, kızıl kahverengi kocaman bir güvercin. muhtemelen kavgacı martıların gazabından kaçıp sığınmıştı bizim pencereye. insana alışkın olduğu belliydi; hiç ürkmedi… ona biraz yiyecek ve su bıraktık… tekrar kontrol ettiğimde, geride bir rüya...Read More
itibaren yeniden çalışmaya başladım. şu saçma sapan kapanma döneminde, evin tatlı ve sakin rehaveti içinde zihnimin kendini rölantiye almaya başladığını farkettim ve ürktüm. yeni bir şey öğrenemeyecekmişim gibi hissetmeye başladım mesela; tuhaftı. yeni hayat “resmi” olarak başladı yani… sabahları idealtepe’den caddebostan’daki ofise kadar yürüyorum. bilenler bilir, uzun ve keyifli bir yol bu. fotoğraf sabahtan. her...Read More
“Biz, yaşadığı cehennemi cennete çevirmeye talip insanlardık…“ – Hrant Dink hrant dink için dinliyoruz. AN Vokal, ocak ayında ayrılığı, hasreti ve özlemi anlatan bir ermeni halk şarkısını hrant dink‘e selam göndermek için yorumlamış. evet, sareri hovin mernem diyoruz. şarkıya dair haber bia-net’den.Read More
bir şarkı çalacağım sözümü tutmak için buradayım. akşam yemeği hazırlıkları, yenilmesi ve sofranın toplanması bitti. ev halkı bir şeylerle meşgul ve ortam sessiz. ıhlamuru bir kez daha, çocukluğumdaki gibi kırmızısı çıkana kadar tekrar kaynattım. onu içerken size epey eski bir akapella çalacağım. swingle singers‘dan bir arjantin halk şarkısı geliyor şimdi; el paisanito diyoruz.Read More
“… Al bu kollarımda ölen valsi. Çünkü seviyorum seni, seviyorum seni, sevgili,çocukların oynadığı tavan arasında,düşleyerek eski zaman ışıklarını Macaristan’ınşeker gibi bir öğleden sonranın gürültüsü arasında,farkına vararak kuzunun ve kardan süsen çiçeklerininarasından alnının karanlık sessizliğinin…“ — Federico Garcia Lorca şahane bir şarkı dinleyeceğiz. aşağıda bir sürprizi de olan bu şarkı pequeño vals vienés silvia pérez cruz‘a...Read More
“… Herkes kendi vicdanıyla uyum içinde yaşamalı, kimseye kötülük yapmamalı. O zaman her şey yoluna girer…” — ljubov morechodova burada uzun uzun yazamasam da en azından her gün bir şarkı çalmak istiyorum. bugün bir şarkı çalmaktan fazlasını yapıp geçen hafta tanıştığım şahane bir kadından, lyubov morechodova‘dan söz edeceğim. ona ilişkin habere DW Türkçe’nin youtube sayfasında rastladım....Read More