“İhmal edilmiş tarlalarda eğrelti otu yetişir ve ateşle temizlenmesi gerekir.”
– Horace
uyandım bugün ve havanın bütün kasvetine rağmen memnunum; yağsın yağmur diyorum, başka bir şey demiyorum. az önce bir makaleyi okumayı bitirdim ve düzeltmeleri kontrol etmesi için yazara gönderdim. tezgahta biriken bulaşıkları toparladım, kendime çay demledim ve balkondaki eğreltilerimin kurumuş dallarını temizledim. brilliant minds dizisini izlerken eğrelti edinmeye karar vermiştim; datça’da yürüyüşe çıktığımız yağmurlu bir gün, yıkıntı halindeki bir taş yapının kuzeye bakan duvarlarında iki tür eğreltiyle karşılaştık.

taşların arasından, kökleriyle çıkararak getirdim istanbul’a. bir süredir balkonda bakıyordum onlara ama şimdi içeriye, kuytu bir köşeye aldım. okuduklarımdan anladığım, onlara yeni birer yaşam alanı kurmam gerekiyor çünkü ihtiyaçları diğer bitkilerden çok farklı!

önümüzdeki süreçte eğreltilerden daha çok konuşacak gibiyiz diyerek onların çağırdığı chavela vargas‘ı dinliyoruz; golondrina viajera geliyor.