“Hep böyle çıkıp gelmiştir
sonbahar dağlarımıza
bir elinde karanfil,
bir elinde yüreği”
–ilhan berk
sonuna geldik çok şükür; umarım yaz severleri üzmüyorumdur böyle diyerek… yapacak bir şey yok; aldığım yaşlarla birlikte gönlüm baharlarla birlikte kışa kaydı. yağmuru, hafifçe titremeyi, yüzüme çarpan soğuk havayı, puslu havaları, lodosun kış versiyonuyla çılgına dönen denizi özledim…
yaz mevsiminin ruhuyla darmadağın olan rutinlerime de dönmek istiyorum artık; yürüyüşlerime, sinema kaçamaklarıma, sergilere, ara ara dışarıda bir kütüphanede veya kafede çalışmaya ve elbette en nihayetinde kendime…
sadece kendim için değil, çalışma masamın önünde sıcaktan kurumaya ve neredeyse güneşle alazlanmaya yüz tutmuş yapraklarıyla hayatta kalmaya çabalayan kurtbağrı ağacım için de istiyorum yazın bitmesini…
o yüzden daha biraz erken de olsa, jülide özçelik’in şahane caz yorumuyla sonbahar rüzgarları‘nı dinliyoruz.
yukarıdaki resim japon ressam yokoyama taikan (1868–1958)’a ait; incir ağacının dalında tepeli maina kuşu.






























