… Mutfakta çayın sesi demlenir Sabah, benim sesimde sonbahar Senin sesinde bir çocuk Ev mutludur halinden, pötikarelenir. … ― Birhan Keskin (Evin Halleri) radyo z’ye şunları yazmışım: “göç göç çiçekleri de açtı.. ovaya inmek lazım artık… dağları özlemeye başlamanın zamanı yani. sabah serviste, korsan körfezine kadar inanılmaz güzel bir ışıkta denizi seyrederken ilkbaharın sabahlarını mı,...Read More
Sarı Çiğdem İlk biz geldik dünyaya Gelir gelmez Sevmeyi çalışmayı öğrendik Bir gün yası öğreneceğimizi Hiç bilmiyorduk. ― İlhan Berk (Anlatılır Gibi Değil Yası Çiçeklerin) bora, gül’ün doğum günü için bir müzik listesi hazırlamamı istediğinde bir zamanlar büyük bir açlıkla toparladığım müzik arşivime daldım. arşivimi tararken, buraların hep dutluk olduğu o eski güzel radyo z günlerine de...Read More
“… My name is Calypso My garden overflows Thick and wild and hidden Is the sweetness there that grows My hair it blows long As I sing into the wind My name is Calypso And I have lived alone I live on an island I tell of nights Where I could taste the salt on...Read More
“Bir mahkeme bir çocuğun… yetiştirilmesiyle ilgili… herhangi bir hususta karar verirken öncelikle çocuğun refahını dikkate alacaktır.” ― Çocuk Yasası, madde 1(a) 1989. türkçe’ye çocuk yasası olarak olarak çevrilen romanını okudum ve ardından da filmini seyrettim. okumaya başlamadan hemen önce filmin fragmanını izlediğim için, bütün karakterlerin yüzü hazırdı. emma thompson’ı bu kadar seviyorken, kitabın ana karakteri fiona may’den nasıl...Read More
SUSAMAM Günler koşuşturmakla geçip giderken Neden var olduğunu unuttun Neden olduğun sorunlarınsa farkında değilsin Gülmek eğlenmek istiyorsun Sorunlara çözüm bulmak gibi bir derdin yok Hayat zaten çok zor O yüzden müzik seni eğlendirsin Gerçeklikten uzaklaştırsın istiyorsun Ama biz müziğin bir şeyler değiştirebileceğine inanıyoruz Bizimle gel Başlayalım mı? Fuat (Doğa) Cengiz Han zamanı akan nehirde Elini yıkamanın bedeli ölümdü...Read More
“you don’t need new landscapes, you need new eyes“ ― Marcel Proust ofise gelmeden önce kahvaltımı kampüsteki bir simitçide yapıyorum. genellikle kendi sandviçim ve onların çayı ile elbette; bu sabah da öyle yaptım. taze fesleğenli yumurtalı sandviçe kitabım ve glenn gould’un bach yorumları eşlik etti. havada hafif bir sonbahar serinliği vardı; şükürler olsun Eylül’e...Read More
“A cloud swims in my head.“ ― Virginia Woolf bu uzun sessizlikte kocaman bir yaz geçti… çeşitli kitaplar okundu, filmler ve diziler izlendi…. sıcaklardan ve memleketin tüketen gündeminden ve ruh halinden bunalındı… saçma sapan bir seçim süreci sonlandı demek istiyorum ama öyle olmadığını hepimiz biliyoruz… enteresan ve bir o kadar güzel ve masmavi bir...Read More
bu yayını yapmak şart oldu. bahar ayında hermen hesse’nin ağaçlar kitabını okuduktan sonra çocukluğumdan bu yana içimde sakladığım, bende derin izler bırakan ağaçları zihnimde döndürdüm durdum; belki de biraz unutmaktan korktuğum için buraya bütün bu ağaçları yazmaya karar vermiştim. bugün kavaklığımızda olanları takip edince “artık yaz, erteleme” dedim kendime… *** sanırım ilk ağaç anneannemlerin üzüm bağlarına yakın tren...Read More
veya hayattayım demenin bir biçimi olarak 20 haziran 2012’den bir yayın… ve söylemeden edemeyeceğim; artık the delikanlı genç bir adam ve adalar prensesi genç bir kız. durdurun zamanı inecek var demek istiyorum bazen! *** “deniz çırpıntılı. zorunlu hallerin dışında, pek sosyal değilim bugünlerde. öğle tatilleri, bu yüzden kendimle kalışıma bir fırsat; kitaplarsa aracılar. isabel allande...Read More
dokuz nisan’da yazmışım. geçen bunca zaman yazacak çok şey oldu aslında ama içimden yazmak gelmedi hiç. sanırım olan biten şeylerin en önemlisi olan seçim saçmalığından ayrıntılarıyla söz etmek istemiyorum. çünkü nasıl anlatacağımı bilmiyorum. tamamen akıl dışı bir kuyuya düşmüş ve orada sıkışmış gibiyiz. her gün yeni bir saçmalıkla karşımıza çıkıyorlar. aslında hepimizi kendi sıkıştıkları kuyuda tutmaya çalışıyorlar. bence sonlarına...Read More