kategori

radyonun ruhu!
“uyanıkken insanların dünyası ortaktır, ama uykuda herkesin ayrı bir evreni vardır.“ –ephesoslu’lu herakleitos bir rüya gördüm bu gece. elimdeki iki gravüre bakıyordum. her ikisinde de geleneksel kıyafetler giymiş çinli iki erkek vardı. gravürler kırmızı mürekkep ile yapılmış ve kağıtların alt kısmına aynı mühür basılmıştı. bir şekilde elimdeki kağıtlar bana doğru silindir yapar gibi birleşti ve...
Read More
“… uzak eski zamanlardan beri istanbul’u resmetmiş tüm ressamlarla aramızda ışık çarpması, baş dönmesiyle kurulan bir renk bağı olduğu kesin. o göz kamaştırıcı açıklık hissinden, ufuk görgüsünden, kubbe çınlamasından, deniz dalgınlığından söz etmemek olmaz. kuş bakışı, geniş açı, istanbul açısı diyebiliriz buna…“ – latife tekin yeni bir haftaya başladık… pazardan cumartesiye kadar sabah saatlerinde çalıştık ve...
Read More
“… Ne diyordum, dünyanın düşünceleri yoktur. Otların canı sıkılmaz. Kurşunkalem kendini ağaç sanır. Ufuk, hüthüt kuşu. …“ – ilhan berk, dün dağlarda dolaştım evde yoktum yazılmış bu yayına, aynı süreçte benimle olan bir melodi eşlik etsin. joseph tawadros‘dan dinliyoruz; hidden voices. bu gece rüyamda ziya paşa’nın iki çiçek şarkısını çalacaktım radyoda… oysa ne ziya paşa’yı tanıyordum...
Read More
“… Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin” – can yücel, martılar ki bütün gün mutfak ve çalışma odamı (belki köşemi demem daha doğru) temizlemekle geçti… uzun süredir yapmam gereken derin temizliği yaptım; dolaplar çekildi, alt kapaklar çıkarıldı ve kıyıya köşeye biriken tozlar ve yağ tabakaları temizlendi… camlar ve kapaklar silindi… fayanslar ve zemin ovuldu… dolap içlerine giremedim; buna...
Read More
“Bir plasenta huzursuzluğu insan kendini büyük bir iştahla yiyebilir iç orada başlıyor, dilyoksesvar karanlıkta…” -asuman susam, plasenta I, PLASENTA Bugün doğum günüm. Az önce ne kadar mutluydum… Uykum var. Doğum günüm olduğu için yazmak istiyorum. Babam Livaneli’nin İstanbul Konseri’ni almış. Canım benim…. (21 Mart 1986, 23.02, Antalya) *** Ne güzel bir gündü… Sabah “Evolution” dersi...
Read More
“İstanbul bir Babil, bir dünya, bir kaos. – Peki güzel mi?- Fevkalede. – Çirkin mi? – Korkunç derecede. – Beğendin mi? – Büyülendim. – Kalacak mısın? – Nereden bileyim! Başka bir gezegende ne kadar kalacağını kim söyleyebilir?” – Edmondo de Amicis, Constantinople, 1877 bir haftaydı. pazar günü sazlı’ya giderek ağaçlarımıza ve anemonlara kavuştuk… dönüşte “rüya...
Read More
“yakamadığınız cadıların torunlarıyız.” –  8 mart yürüyüşünden bir pankart ve dün gece sadece beş saat uyuduğum için kendimi ciddi yorgun hissediyorum; ama bir o kadar da hiperaktif… genel olarak böyle oluyor, ne kadar yoğunsam o kadar verimli oluyorum… dün gece akm’de rossini’nin II. mehmet (maometto II) operasını izledim. en son ne zaman opera izlemiştim hatırlamıyorum,...
Read More
“317. Kulaklarım kuyu, gözlerim saat.” – anita sezgener, nabız kayıt akbank sanat’ta “şehrin gürültüsü’nde günce”başlıklı bir söyleşiye katıldım… şu sıralar peşine düştüğüm güncelerim, gürültü meselesinin “dayanılmaz cazibesi” ve elbette sevgili anita’yı dokunabileceğim bir uzaklıkta dinlenme fırsatı bu söyleşiye gitme nedenlerimdi. konuşulanların ayrıntısına girmeden, söyleşinin bir anlamda yörüngesinde dönerken hissettiklerime ve çağrıştırdıklarına dair olacak yazdıklarım…  söyleşide konuklara ilk...
Read More
niko: Bu ağaç senin arkadaşın mı? hirayama: Öyle, benim arkadaşım o ağaç. yeni bir ağaç bulmalıyım derken karşıma çıktı bu film… çocukluğumdan beri bir şekilde bağ kurduğum ağaçlar oldu hep; şu anda bağım olduğunu hissettiğim ağaç tam çalışma masamın karşısındaki kurtbağrı; dokunma ve altında oturma şansım yok maalesef. serçelerimin mekanı bu ağaç; yağmurdan kaçıp sığındıkları,...
Read More
“… Dragonfly out in the sun you know what I mean, don’t you know?Butterflies all havin’ fun, you know what I meanSleep in peace when day is done, that’s what I meanAnd this old world, is a new worldAnd a bold world for me, yeah-yeah…” – feeling good, anthony newley & leslie bricusse sabah rutinime geri...
Read More
1 2 3 34

kategoriler