kategori

okuduğum kitaplar
eski günlerinde gündemde bir şeyler olduğunda mutlaka bir yorum yapar ve olana şarkı çalardım… bin yıl öncesi gibi… adeta başka bir ülkede ve başka bir dünyadaydık… şimdi her gün, her an, her nefes alışımızda bir şeyler oluyor… ve biz her yeni geleni sindirmeye çalışırken diğer her şeyi “unutuyoruz”… gelen bizi kendi içine çekip sürüklüyor ve...
Read More
“… is this going to pass…”nina usul usul kar yağıyor; dinginliğin bu halini çok özlemişim… uzun bir aradan sonra tai chi ve qigong egzersizlerime geri döndüm bu sabah. bedenimi, daha da önemlisi zihnimi esnetmeye ihtiyacım var… geçen hafta, son bir buçuk aydır boynuma ve başıma çöken ağrının nedeni belli oldu. bütün belirtilerini yok saydığım, yıllara dayanan, kronikleşmiş boyun...
Read More
yılın son ayında, gecenin bir yarısı zihnime akın eden binbir çeşit düşünceden kaçmak için, karanlığı delen hafif bir telefon ışığında, bazen derin bir sessizlikte, bazen evdeki uykunun soluk alıp verişlerinde, bazen salonun neredeyse camına yaslı yaşlı serviyi mesken edinmiş kızılgerdanların ötüşleriyle, bugünsüz ve yarınsız, geçmişi olmayan, karaya çok yakın olduğu kadar bir o kadar da...
Read More
bana burası radyo şarampol‘ü gönderdiğinde ne yaptığını çok iyi biliyordu. kitabın beni olduğum yerden alıp erken gençliğin, o kendini keşfetmeye ve hissetmeye başlamanın zorlu ve fakat bir o kadar da heyecanlı yolculuğuna geri götüreceğinin elbette farkındaydı. üstelik, kitabın “evreni” tam da o kendimi keşfetme ve hissetme yolculuğumun geçtiği coğrafyayı, sokakları, caddeleri, çay bahçelerini, deniz kıyılarını,...
Read More
“... Bazen kim olduğunu ifade etmene fırsat verilmeden siliniyorsun…“ – Ocean Vuong yeryüzünde bir an için muhteşemiz adlı kitabını ağır ağır, hiç acele etmeden okudum. önceleri uzun, çok uzun bir şiirin içinde hissettim kendimi sonra o şiir bir romana evrildi… bu kitabı bundan 25-30 yıl önce okusaydım sanırım anlatıcı iç sesim olurdu. ama şimdi, biri...
Read More
“sonsuzluk varsa son-uç yoktur“ ― bora ercan     üç kitap, bir film ve hissettiklerimle döndüm. melodimizi yazıya eşlik etsin diye başa bırakıyorum bu sefer. mari samuelsen çalıyor timelapse [audioplayer file=”https://radyoz.info/wp-content/uploads/2020/01/Mari-Samuelsen-Timelapse.mp3″ bg=”b6b4b2″ leftbg=”b6b4b2″ lefticon=”c8c5c5″ track=”ffffff” tracker=”f2b5b5″ text=”000000″ righticon=”ffffff” width=”300″ rightbg=”7b7b7b” volslider=”ffffff” skip=”ffffff”] *** ilk olarak juan carlos onetti‘nin kısa hayat‘ı ve şu sıralar varoluşumuza dair...
Read More
“… Tüm vaktim yaşamakla geçiyor…“ ― Ursula K. Le Guin   dönüp masamda sevgili ege’nin hediyeleri ile karşılaşmak şahaneydi. kartını heyecanla okudum. sonra kitabı hızlıca karıştırdım. kendime bir kahve yaptım, o demlenirken penceremden hafifçe yağan yağmuru, karşımdaki ağaçtaki serçeleri, bulutların arasından sıyrılmaya çalışan güneşi izledim ve elbette ege’nin karta yazdıklarını düşündüm… sonrası biriken işler, buraya...
Read More
“Bir mahkeme bir çocuğun… yetiştirilmesiyle ilgili… herhangi bir hususta karar verirken öncelikle çocuğun refahını dikkate alacaktır.” ― Çocuk Yasası, madde 1(a) 1989.   türkçe’ye çocuk yasası olarak olarak çevrilen romanını okudum ve ardından da filmini seyrettim. okumaya başlamadan hemen önce filmin fragmanını izlediğim için, bütün karakterlerin yüzü hazırdı. emma thompson’ı bu kadar seviyorken, kitabın ana karakteri fiona may’den nasıl...
Read More
güzel yeşil erik yiyeceğiz kesin; etraftaki bütün erik ağaçları gelin gibi süzülüyorlar bugünlerde ve sanki bu yıl bahar ağır ağır tadını çıkara çıkara geliyor istanbul’a. ağaçların tomurcuklanan dallarına her gün keyifle bakıyorum ve heyecanlanıyorum… şu sıralar çalıştığım kampüste sabah yürüyüşlerini yaptığım yoldaki bütün delice armut ağaçlarını aşıladılar. bir tür büyü hissi yaratıyor bende ağaçların aşılanması. diğer...
Read More
birazcık güneş görünce kendimi dışarıya attım. söğüdün yaprakları çıkmaya başlamıştı; bahar da kapının eşiğinde diye düşündüm ama güneş ısıtmıyordu. yanıma aldığım zencefilli çayın acısı da içimi ısıtmaya yetmedi. okuduğum kitabın sözcükleri de ağırdı zaten. birazcık oturdum ofise geri döndüm… ama bu serin güneş tuhaf bir şekilde kitabın melodisini çağırdı. bir anouar brahem melodisi bu ashen sky...
Read More
1 2 3 4