“Bizler ‘kaslarınızı’ geliştireceğiniz kum torbası değil ancak yüreğinizi ve vicdanlarınızı güçlendirmenin fırsatlarıyız.”Aynur Doğan saçmalıklara bir de konser yasakları eklendi! yasaklanan her bir konser için şarkı çalacağım burada. aynur doğan‘la başlayalım ve keçe kurdan, yani kürt kızı diyelim. sözler için de şuraya canlı bir performans bırakayım.Read More
… taşraya bakmak, insanın kendi içine bakmasıdır. – elias canetti, insanın taşrası rüyamda arguvan’daydım… mevsim sonbahardı… biçilmiş tarlaları, sarı ekinlerin dipleri kaplamıştı; koyu kızıl kahverengi bir toprak sanki sonsuz bir boşlukta bu nefis sarılığa eşlik ediyordu… kapalı ve koyu kurşuni bulutlu bir gökyüzü sarıyı iyice ortaya çıkarıyordu… engebeli, inişli çıkışlı toprak bir yolda bir grup yürüyorduk,...Read More
“… Goodbye my tormentor, goodbye…….. Cause everybody knows it’s time………………” – Michelle Gurevich, Goodbye my dictator genelde pazartesileri evde oluyorum; neredeyse iki yıldır her hafta aldığım sebze kutum geliyor çünkü. üstüne bir de ada’mız covid pozitif! son üç gündür ona oda servisi hizmeti veriyorum… iki yılın sonunda evden bir kişiyi virüsü kaptırdık; üçümüzse hala bir şekilde covirginiz… bugün oda servisi...Read More
“… Geceleri, çoğu zaman, uyanık, beklerim. Uyuyanların uykusunun kapısında dikilen nöbetçiyim ben…”– bilge karasu, gece aniden uyandım… saate baktım; 3.05’ti. sırtüstü yatıp bir süre karanlıkta tavanı seyrettim ve aniden neden yıldönümleri önemli diye düşündüm; bu kutlamalar aynı zamanda hızla akan zamanı geride bırakmamızın da kanıtı değil miydi?… pazar günü a. ile birlikteliğimizin otuzuncu yılıydı ve ondan...Read More
başladığım 1Q84 kitabını bu sabah erken saatlerde bitirdim… her ne kadar haruki murakami’nin yaşayan en iyi yazarlardan biri olduğunu düşünmeyip, nobel edebiyat ödülü alacak söylentilerini ciddiye almasam da kendisini pek severim; 1Q84 de şu sıralar tam ihtiyacım olan şeymiş doğrusu. neredeyse 2 aya yayılan bu okuma bir önceki yayında da yazdığım gibi “pause” işlevi gördü...Read More
eminönü’ne gitmiştim. dönüşte marmaray’da lise çağlarında bir çocuğa denk geldim. kılığından kıyafetinden tarikatçı bir ailenin çocuğu olduğunu düşündüm. bol kumaş bir pantolon giymişti; üzerinde uzun, cübbeye benzeyen bir kıyafet vardı ve içindeki gömleği yakasızdı. yanında oturan, annesi olduğunu düşündüğüm kadın youtube’dan dua videoları izledi yol boyunca; arapça metnin altında harfleri takip eden bir imleç sürekli...Read More
yılın son ayında, gecenin bir yarısı zihnime akın eden binbir çeşit düşünceden kaçmak için, karanlığı delen hafif bir telefon ışığında, bazen derin bir sessizlikte, bazen evdeki uykunun soluk alıp verişlerinde, bazen salonun neredeyse camına yaslı yaşlı serviyi mesken edinmiş kızılgerdanların ötüşleriyle, bugünsüz ve yarınsız, geçmişi olmayan, karaya çok yakın olduğu kadar bir o kadar da...Read More
rüyadan kaçınca aether bulur mavinin kıyısındaki seniz. dörde doğru uyanıyorum… ama bu gece, mad mikkelsen’ın oynadığı bir filmde kızına söylediği gibi 500’den geriye saymaya başlayarak uykuya parçalı da olsa geri dönebildim… her uyuyup uyandığımda geriye rüyalarımın bir anı, küçük bir parçası, sıkışıp kaldığım bir düşüncenin dönüp durması hali kaldı. bir rüyada büyük bir marketin kutular...Read More
“… But life is coming back to meOne winning ticket is all you needAnd all falls in place suddenlyRemember, one winning ticket is all you…” yeniden bir hayat kurmaya çalışıyorum; yeni ritimlerden, yeni rutinlerden, eskiden yapılan her şeyin başka bir döngü içinde yerini almaya çalışmasından, biçimini değiştirmesinden oluşan bir araf hali bu! çok iyi bildiğimi...Read More