kategori

rüyalar
bir rüya gördüm. bir iran masalının içindeydim ve geride çok kısık sesle bir şehram nazıri melodisi çalıyordu. bütün bunları, rüyaların o saklı evrenindeki bilgelikle biliyordum… tamamen terra cotta renklerin tonlarından oluşan bir evrenin içindeydim. kaldırıp baktığımda ellerimin de sarıdan kızıla dönen bir toz renginde olduğunu farkettim ve uyandım… sevgili cahit’in dizelerinde gibiydim: bir masaldan çıkıp şiire kaçmıştım…*...
Read More
kaş’tayız… bir haftalığına tuttuğumuz yazlık evin bahçesinde yazıyorum. arka planda rüzgarın sesi, doğanın sesi, hafif bir klima sesi, ilerdeki büyük ağacın rüzgarda savrulan dallarının sesi geliyor ve peter gabriel‘in the boy in the bubble yorumu çalıyor… ada yan tarafımdaki kanepede kitap okuyor ve bir kaç kuş arada ötüyorlar. kafamı hafifçe sağa döndürdüğümde ağaçların arasından çırpıntılı denizi...
Read More
ispanya iki gün değil de iki hafta gibi uzakta kaldı bir anda. ama dün gece rüyamda hala barselona’nın caddelerinde, sokaklarında dolanıyordum… upuzun ve sonsuz bir şekilde uzanan sokaklarda, göğe yükselen helezonik binalar vardı; ben küçücüktüm ve sanki bir anlamda, barselona’nın gaudi’nin ruhuna sahip olan alt evrenine kaçmıştım. gülümseyerek uyandım… ilk fırsatta, burada ispanya notlarımı paylaşacağım. şimdi kovaks dinleyelim bugün...
Read More
rüyamda, görüntü olmaksızın, “nazım’ın bir dizesi var”  diyerek uyandım… hangi dize bilmiyorum… rüyanın başı sonu yok… sadece bu cümle… tek başına, görüntüsüz, ışıksız, karanlık bir cümle… uzun bir süredir nazım’ı hiç okumamışken, düşünmemişken, içimin hangi dehlizinden, hayatın hangi çağrışımından çıktı geldi bu cümle bilmiyorum… ve acaba hangi dizeydi? yanıma bir nazım kitabı alarak çıkmak istedim...
Read More
1 2

kategoriler